Sayfalar

31 Aralık 2012 Pazartesi

hindiler ölmesin




yeni yıl sağlıkla, huzurla geçsin bitmeyen sevinçler getirsin, kalbinizden ne geçiyorsa hayırlı ile gerçekleşsin :)

hindi katliamını bırakın onun yerine ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunun !! daha faydalı olur ...
hindiler büyük ve küçük baş akrabaları gibi ecelleriyle ölmeyi haketmiyorlar mı ?   :)))

13 Aralık 2012 Perşembe

kötü veli nasıl olur ?




millet olarak eleştirmeyi pek severiz ama eleştiriden anladığımız yermektir ne yazık ki olumlu eleştiri  pek bildiğimiz bir şey değil ..
her yerde görüyorum iyi öğretmen nasıl olmalıdır yazıları dolu 
peki iyi veli nasıl olmalıdır ?
önce nasıl olmamalıdır onu görelim..
veli iseniz çocuğunuzun öğretmenine akıl vermeyin . 
hele hele bir kaç yıl annelik deneyiminize tv de izlediğiniz psikologlara ve okuduğunuz kitaplara dayanarak ahkam kesmeyin.

çocuğunuz ile ilgili kafanıza takılan bişey varsa bunu doğru bir dille de ifade edebilirsiniz.
tabii niyetiniz öğretmene akıl vermek , ne yapacağını söylemek değilde çocuğunuzun problemini ya da aklınıza takılan şeyi halletmekse...   

bir şeyi söylemenin bir çok yolu vardır ve kişi kendini ifade ederken kendi kişiliğini karakterini temsil eder çocuğundan önce .... siz kendinize hangisi yakışıyorsa onu seçin  !!!!

madem öğretici bir yazıya girdik örnek verelim:
1. tavrınız hesap sorar tarzda olmamalı
2. çocuğunuza sürekli öğretmen size nasıl davranıyor , sınıfta ne oluyor tarzı çocukların dikkatini çekecek ve bunu kullanmasını sağlayacak sorular sormayın . bunu öğrenmenin değişik yolları var.. her şeyden önce böyle bir durum varsa sizin sormanıza gerek kalmaz bilginiz olur
3. çocuğunuzun yanında öğretmeni ile ilgili konuşmayın ille eleştirecekseniz çocuk yokken yapın çocuğun gözünde hiçe indirdiğiniz öğretmen nasıl eğitici özelliğini korur
4. "şunu şöyle yapın... sınıfta böyle yapın ..."tarzı söylemler size hiç bir şey kazandırmaz
5. ses tonunuza dikkat edin
6. öğretmenler bakıcı değildir. ama içlerinden geldiği ve  çocuklarınızı kendi çocukları gördüğü için kıyafetlerini değiştirir , terini siler gerektiğinde tuvalete bile götürür. fakat siz bunu görev adledip hesap sorma durumuna geçerseniz akan sular durur
7. öğretmeninize her açıdan güvenmiyorsanız boşuna savaşmayın geri kalan her şey boş değiştirin sınıfı kafanız rahat etsin

 arkası yarın...

görsel : http://ciziktirme.blogspot.com/2011/02/veli-bozdu.html

23 Kasım 2012 Cuma

öğretmenler günü



bugün güzel bir gündü. bazen çok  önemli şeyler olmasa bile öyle hissedersiniz ya ...

bu resim olmasa ...
daha iyi mi daha güzel mi olurdu ? ne desem bilmiyorum...
aklıma binbir şey getirdi.. 
hüzünlü...
resimdeki iri kıyım kolları bostan korkuluğu şeklinde olan benim..
kolumun altındaki de pelin..
pelin dedi ki : yağmur yağıyor, üşüyoruz ama ben ıslanmıyorum sen beni koruyosun...
bir kaç gün önce maddi bir konu ile ilgili anneye kolaylık sağlamaya çalıştım. ama sanıyorum evde çok konusu olmuş..
bi taraftan üzüldüm.. bi taraftan bu zorlukları çocukların görmesi onlar içinde iyi diye düşündüm..

sonra aklıma kendi çocukluğum geldi...
                                                    ve hüzün kısmı artmaya başladı ...
sonra lisedeki öğretmenim bana resmen özel vakit ayırması, ders çalışmak bi yana destek olması ... 
"sana güveniyorum .." deyişi ...

nasıl bugünlere geldiğimi düşündüm...  
bazen ne çok şikayet ettiğimi, hayal ettiğim şeylerden...
insan, mutlu olması gereken şeylerden bu kadar üzülür mü?
bu da benim arızam işte...






21 Kasım 2012 Çarşamba

tırtıllar asla kahve rengi bot giymez

bir sabah erken 
henüz güneş doğarken 
rastladım botlarını henüz giymeye çalışan      
küçük şirin tırtıla dedim ;
ah tırtıl küçük yeşil tırtıl 
tırtıllar asla asla asla 
kahve rengi bot giymez ...




bu şarkı susam sokağından.. çok severdim. sonra birde felsefesi olduğunu fark ettim tabi yılar sonra 
ve bi ara yaşam felsefemdi... sonra daha köşesiz olmaya karar vermiştim ... ama bir kenarda duruyormuş meğer ...


bu çocuk şarkısı bende : aslında olmadığın bişey olamazsın ve aslında sana ait olmayan kalıplara giremezsin girersen kahve rengi ağaçta kahve rengi botla sana ait olanı göremezsin (kahverengini burada özellikle seçmişler) neysen o sun , adam gibi tırtıl ol....tarzında felsefi açılımlar yapıyor :)

önceki yayında "kim olduğunuzu biliyor musunuz " dan kasıt "sizin değerleriniz ne ? " idi aslında ...
yoksa gruba uyup topluluk ne yapıyorsa menfaatler ölçünsünde mi hareket ediliyor ?
- sadece ben böyle davranmıyorum onlarda yapıyor ?
anlayışı sadece çocuklara özgü değilmiş ...
ilginç ..
yola ayrımları geldiğinde neye göre kime göre davranıyoruz ? 
bize ait olana mı şartlara göre olana mı ?
sürüye uyamadım çok fena yalnızım ...
fakirim gururluyum bakalım nereye kadar :)

20 Kasım 2012 Salı

şu hortumlu dünyada fil yanlız bir hayvandır


"alice harikalar diyarında . bildiğimizin aksine bir çocuk kitabı değildir. bir matematik profesörü ve aynı zamanda bir rahip olan yazar , bu kitabı dönemin ingilteresini elştirmek için Lewis Carroll takma adıyla yazar.
kitabın başlarında alice aşağıya düşer ve bir tavşanla karşılaşır. önünde iki yol vardır, tavşana sorar: 
-hangi yoldan gideyim? 
tavşan bugüne değin duyduğum en iyi cevaplardan birini verir :
 -nereye gideceğini bilmiyorsan hangi yoldan gittiğinin hiç bir önemi yok .
tavşanın yanında diğer tavşanda ben olsaydım derdim ki : 
-aslında nereye gideceğini bilmenden daha önemlisi , 
kim olduğunu bilmen .
kim olduğunu bilirsen gideceğin yer değiştiğinde ortada dımdızlak kalmazsın ve nereye gideceğini çok daha iyi belirlersin " 1*

bu soruyu sormak zorunda kalacağınız çok olay çıkacaktır karşınıza sahi soruyor musunuz kendinize siz kimsiniz ?

1* yukarıdaki bölüm ahmet şerif izgörenin "şu hortumlu dünya da fil yanlız bir hayvandırdan " bir bölüm var yukardaki dizeler üzerine yazılacak, düşünülecek çok şey. 
bir anahtar niteliğinde ...
kitabı ve kitabın yazarının seminer ve videolarını tavsiye ederim.


16 Kasım 2012 Cuma

çok uzak yollardan




senin gökyüzünde benim yerim yoktu
kuru dallarında kanatlarım kırılıp koptu
senin toprağında benim evim yoktu
kader aynı sondu yazdığı son hikaye buydu
yanlış yerde geziyor bu kuş
bu yüzden yanlız uçuyor bu kuş








14 Kasım 2012 Çarşamba

bir kokoş var bende bende içeri :)

seyhan cığımın mimlerle ilgilendiğini görüp birde altta Orhan Gencebay şarkısı görünce sabahın köründe 
"n' oldu ki setüme" diye aklıma bir kurt düştü ."
aramam lazım" diye düşünürken şimdi çemkirir deyip yazmaya koyuldummm . 
aslında yazmasam iyiydi yaaa neyyyse :)



1.Sesinizin çok güzel olduğunu farzedin ve ideal sahne performansınızı tarif edin. (Hangi şarkıyı söylerdiniz, nasıl giyinirdiniz, size kimler ya da hangi aksesuarlar eşlik ederdi?)

farz mı edeyim ayol zaten çokkk güzel dinleyenlerde zevk yok ben ne yapayım :)
benim hayalimdir boynumda otrişş şöyle pofuduk pofuduk 
şarkı söylüyorum avaz avaz 
üstümde pullu taşlı bir elbise süslü mü süslü
arkamda şu ana kadar sesimin kötü olduğunu söyleyen herkes :) 
orkestra her şarkıya eşlik edecek kadar büyük 
(nedense aklıma gazino geliyo ) 
aşkın kanunu olsun şarkımda bu kıyafetle murat boz dan söylersem 
durum daha tuhaf olur :)

2.Özel bir gününüzde bir koro yada özel bir kişi sizin için sürpriz bir parça hazırlamış. Parçanın özelliği sizi tarif etmesi. Hangi parça olurdu bu?

mustafa ceceli sevgilim ya da yusuf güney iki romantik deli olurdu

çok seviyorum bu şarkıları özellikle ilkini

3.İçinizde kalmış, söylenmemiş bir takım şeyler var. uygun şartların bir araya geldiğini hayal edin. O kişiye (yarım kalmış bir aşk, kırgın olduğunu bir dost vs.) duygularınızı anlatabileceğiniz bir fırsatınız var. Ona hangi şarkıyla duygularınızı anlatırdınız?

yonca lodi emanet    ya da   ferhat göçer biri bana gelsin
                       gökhan türkmen yorgun

4.Sizi şu an okuyanlara göndermek istediğiniz parça?
olmaz mı :)
orhan gencebay albümünün en güzel seslendirilmiş parçası Zaram benim ne güzel söylüyo (çok dinlemeyin ayarlarınız bozulabilir :))



bende içimden şehirler geçiyor ve aynur u mimliyorum (aynurrr nerdesinnn)

30 Ekim 2012 Salı

"bu salak içeri daldı"


dünkü haberlerde 
 Edremit te kapıların zillerini çalarak kaçan ikisi kardeş birkaç çocuktan bahsediyorlardı.
 esnaf ve sanatkarlar odasınında bulunduğu iş hanının da zilini çalar arkadaşlar ve kapı otomatiğe basılarak açılır. geri kalanını abiden dinliyoruz :)

-biz zilleri çalıp kaçıyoduk , zile bastık kapı açıldı aha bu salak içeri daldı kapı kapandı içerde kaldı !!
:)) :)) 
tabi salak falan diyor ama yanlız bırakmamışlar etrafı ayağa kaldırıp kardeşini içerden çıkarmışlar 
çıkınca bi sarıldılar kii..



çocukken bizde yapardık..
birde bunun fıkrası vardır
"küçük kız zile basmak için uzanıyor fakar bi türlü yetişemiyor onu gören bir hanım yardımcı olmak istiyor ve zile basıyor kıza 
" oldu işte başka bir şeye ihtiyacın var mı tatlım"
" hayır efendim yok ama şimdi ikimizinde buradan hemen kaçması gerek !!! "
:))

28 Ekim 2012 Pazar

seyhanım mutlu seneler

seninle geçen yılların her bir anı, her bir anısı hep mutlu hep güzel 
izel çelik ercan kadar nostaljiye kaçsakta artık birlikte yaş almakta güzel
beni bu kadar yakından takip etmen beni endişelendiriyo
seni çoooook seviyorum doğum günün kutlu olsun 
merak etme 2 seneye bişeyciğin kalmayacak :)


27 Ekim 2012 Cumartesi

pusu



bir ince pusudayım
bu gece zehir zemberek
bir yolun sonundayım 
sessizce tükenerek...

24 Ekim 2012 Çarşamba

1 Ekim 2012 Pazartesi

gönlümü put sanıp da kıran kim...




İBRAHİM
ibrâhîm
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim

güneş buzdan evimi yıktı
koca buzlar düştü
putların boyunları kırıldı
ibrâhîm
güneşi evime sokan kim

asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
buhtunnasır put yaptı
ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
güzeller bende kaldı
ibrâhîm
gönlümü put sanıp da kıran kim


Asaf Halet ÇELEBİ

22 Eylül 2012 Cumartesi

nasıl yanii !

Çocuğunuz yemek mi seçiyor?
okula gelmek istemiyor 1 haftayı aşkın..
"ben okula gitmek istemiyorum bana zorla yemek yediriyorlar" demiş Gökdeniz
babanne böyle böyle "haberiniz olsun,ısrar etmeyin" dedi.
pek ısrar etmem oysa ki ...
aynı gün 
gökdeniz : ben yemek yemeyeceğim
ben : yeme çocuğum
gökdeniz : hiç yemeyeceğim
ben : tamam hiç yeme
2dk sonra tekrar
-ben yemek yemeyeceğim
-yeme oğlum
-yeemeyeceğimmm
-sen bilirsin 
10 dk. sonra tekrarrrr

ertesi gün
babanne : gökdeniz okula gelmek istemiyor yine 
ben : neden ? dün yemek yemedi
babanne : "öğretmen benim yemek yememe izin vermiyor, bana yemek vermediler" dedi
ben : !!!!!

sonuç :  şansını fazla zorlayan arkadaş hem okula geldi hem de belli bir miktar yemeği mecbur yedi.

18 Eylül 2012 Salı

yeni yayın dönemi tuvalette başladı !

çocuklar sıkılınca tuvalete gitmeyi öğrendiler .
bu da tıpkı kopye vermek  gibi iç güdüsel olarak gelişen bir öğrenci davranışı..
lakin sıkışık beklemelerini son derece sağlıksız bulduğumdan tuvaletle sınıf arasında ring seferler düzenliyoruz
dün o kadar çok yoruldum ki bir gökdelenin bütün camlarını silsem bu kadar yorulmazdım.
eve geldiğimde sağ bacağım tutulmuş, ayaklarım şişmiş, başım dönüyor, boğazım zonkluyor, ben saçmalıyordum.

bir saniye de beş kişi öğretmenim diyor istekleri sürekli değişiyor , cevap veremedikleriniz daha yüksek sesle bağırıyor olmadı ağlıyor.

bugün çocuklara " gerçekten tuvalet ihtiyacınız olmadığı halde tuvalete gidiyorsunuz böyle devam ederse bir gidene yarım saat izin vermeyeceğim şimdi yokken giderseniz birazdan gerçekten gelirse göndermem. fakat böyle beklemek sağlıksız . siz bana doğru söylemezseniz ben nereden bilirim gerçekten tuvaletinizin gelip gelmediğini ?"
 yıldıray : öğretmenim sen nasıl bilmezsin ? (ben kendim anlamıyorum sanıyor) ...ben biliyorum ki... ne zaman geliyo gelince anlıyorum ben büyüğünü de biliyorum küçünüğü de  .!

!!!


17 Eylül 2012 Pazartesi

derviş gönülsüz gerek..



dövene elsiz gerek
sövene dilsiz gerek
derviş gönülsüz gerek
sen derviş olamazsın........

10 Eylül 2012 Pazartesi

burcu


bu hatun benim yatınca gözleri kapanan ve kirpiği yerinden çıktığı için , 
için için ağladığım çocukluğumun yegane hatıralarından Burcu ...
annemin sandığında durur hala.
çok az oyuncağımız vardı.
şimdi çocuklara bakıyorum oyuncak çok, 
doğru dürüst oynayan pek yok..
olur da bir gün elimden çıkarsa fotosu hatıra kalsın istedim ..

7 Eylül 2012 Cuma

personel taste



çok güzel bir dizi idi. 
biraz uzundu  her bölüm 1 saat. 
kore dizi ve filmlerini izlerken bizimkilerin ne kadar "esinlendiklerini" de görmek mümkün

a millionaire's first love ın özellikle son sahnesi bizim  "incir reçeli"

bu dizinin başı "seni bana yazmışlar " ı çok hatırlatıyor !

kore dizilerinin filmleri senaryoları güzel ve anladığım kadarıyla diğer ülkelere de "ilham kaynağı" olacak kadar da başarılı ..

4 Eylül 2012 Salı

yine yeniden


okullar açıldı. yeni bir çalışma arkadaşı geldi. iyi olur her şey inş.
sınıfları toparlamak,eşyaları düzenlemek,toplantı gündemlerini oluşturup listeleri üzenlemek gerek.
bu sene sınıflar kalabalık bakalım yeni bebeler nasıl olacaklar..

takılmış plak gibi mustafa ceceli nin "sevgilim" ini dinliyorum...

haftaya yüksek lisans dersleri de başlayacak hala tedirgin olmakla birlikte yeniden öğrenci olmak çok heyecanlı.

30 Ağustos 2012 Perşembe

yalnızlar

S:Yalnızlar-Zaven Biberyan-2000

Zaven Biberyan a ait kitap
yanayana yaşayan fakat birbirinden habersiz insanları anlatırken bir cinayetle son bulan kitap "ee sonuç hani " dedirtiyor
kaç yıldız : ne yıldızı yok yıldız mıldız

28 Ağustos 2012 Salı

the guıtar



mutlu olun yoksa hasta olursunuz...
hasta mı oldunuz yine mutlu olun ki iyileşebilin , 
ana fikirli bir film 3 yıldız alır benden ...

27 Ağustos 2012 Pazartesi

veda

tamamen tevafuklara dayalı karşılaşmalar , yıllar sonra tekrar karşılaşmalar  akabinde başlayan arkadaşlık
zor günlerinin başlaması...
zor günlerin ardından gelmeye başlayan güzel günler 
ve her şey için teşekkür edip "ablacım  sen bana onu , o günleri hatırlatıyorsun onu unutmak için onu hatırlatan herkesten uzak durmak istiyorum nişanlanmak üzereyim O da öyle istiyor " dedi
anlamaya çalıştım o duyguyu biliyorum çünkü insan çok mutsuz anlarında yanında olan insanları daha sonra görmek istemeye biliyor 
ama içimde bi buruldu
kendimi terkedilmiş gibi hissettim..
bu duygu da tanıdık ...
zeyneb i hatırlattı ...
mutluluk dileyip" dostlar hem iyi hem kötü günler içindir bu duygu ile başetmez yüzleşmezsen her sıkıntılı anından sonra dostlarından vazgeçersen , sıkıntını paylaşacak dostlar bulmakta zorluk çekebilirsin "
deyip vedalaştım...
kuala gibi olduğumdan vedaları hiç sevmem ...
kendimi terkedilmiş gibi hissediyorum..
fotoğraftaki köpek gibiyim...

fetih 1453






güzel bir film olmuş .... yabancı basının eleştirisinden korkanlara inat  harikaa olmuş ...
Sultanı Öldürmek in üzerine iyi gitmiş yazarı da izlese iyi olur :)

sultanı öldürmek


Ahmet Ümit i yazar olarak çok başarılı buluyorum bütün bir romanda 400 500 sayfa boyunca toplamda 3 - 4 günü anlatmasına rağmen sıkılmıyor hatta kitabı bırakamıyor insan Bab ı Esrarda da aynı durum vardı.
cinayet romanı olarak da çok başarılı idi...
fakat Fatih Sultan Mehmet i hırslı, taht için herşeyi yapabilecek biri olarak göstermesi 
-Fatih in tahta ilk geçtiğinde babası Sultan Murad a "eğer sen padişah isen gel ordunun başına geç  , eğer ben  padişahşam gel ordumu yönet" dediğini es geçmiş babasının kesinlikle geri dönmesini istemiyordu şeklinde vb. ve hatta babasını zehirletmiş olabileceği şeklindeki iddialar , zevk  ve safa düşkünü olmakla itham etmesi , Akşemseddin e ben sultanlığı bırakmak tasavvufa yönelmek istiyorum dediği fakat cihat için kendisine izin verilmediği bölümleri yok sayması .. vb.-
arkasından "bu ezik milletin elinden Fatih gibi bir sultanın alınmaması " için bu tür şeylerin açığa çıkarılmamasına değinmesi için denecek tek şey
millet olarak ezik olduğumuzu sanmıyorum yazar herhalde kendini pek ezik hissediyor ki böyle demiş.
bir millete kendini ezik hissettirmek için bu tür karalamalar yapıldığını kendisi de gayet iyi biliyor olmalı...

25 Ağustos 2012 Cumartesi

bir milyonerin ilk aŞkı

[Resim: firstlove.png]44

bugün zehirlenirsem sebebi aşırı derece romantizim ve acı olacak
bu Kore li kardeşler mi bizim Türk filmlerini çok izlemiş yoksa bizimkiler mi bilemedim ama fonda bir Ferdi Tayfur şarkısı ya da esas kızın Hülya Koçyiğit gibi mendile kan tükürme hadisesi yok tu :)
ayyy başım ağrıdı ben bizim acıklı dizileri izlemiyorum..
konu basit ama eğlenceli bir de dublajlı olanı bulaydım sessiz izledim . dilleri çok kafa karıştırıyo :)

güzel film ama ben bi süre almayım kore yapımları ...

24 Ağustos 2012 Cuma

od...




iskender pala ya ait kitap yunus emreden bahsediyor yaşamından 
bu tip kitaplarla ilgili eleştirilerin ve eleştirilerimin olduğunu daha önce burada söylemiştim 
http://benkuslardandakucuktum.blogspot.com/2011/10/mimar-sinan-ile-mihrimah-sultan-ask.html
ve buna rağmen yunus un olduğu anlatıldığı adının geçtiği yer bile insanı etkiliyor...

22 Ağustos 2012 Çarşamba

bende sevmeye mi başladım ne ?



bunların hepsi birbirine benziyo kim kim ayırt edemiyorum derken sevdiklerim sevince bende de bi sempati oluşuyo :)
sizi çekikgöz severler siziiiii :)

seyhan a ve nabrut a hediye :)

20 Ağustos 2012 Pazartesi

uyumsuz defne kaman ın maceraları



kitabın konusu güzel dili önceki kitaplara göre oldukça akıcı ama hala karışık hatta yer yer yazar " ben olmasam bu kitabı kim yazar " şeklindeki pasajlarla araya girip okuyucuya bile sesleniyo :))

kitap toprak ateş hava şeklinde devam edecekmiş . dünya edebiyatında bu seri şekliyle yazılan bu şekilde çok kitap var ama ben su adlı başlangıcı başarılı bulmuyorum okuyucu olarak.

yazar bir çok konuya değinmiş önemli ve gündemde olan bunlardan biride hoşgörü 
ve lakin tarafsız ve saygılı olmamakla insanların yanlış yaptığını savunurken kendisi alttan alttan kendi ideolojisine göre yazmışş. 
yazmışsa ne olmuş. bu konu yani dinler arası ve inanç konularında hoşgörüden bahsederken gerçekten tarafsız olmamak inandırıcılığı yok ediyor

bide söylemeden edemeyeceğim husus bütün batı dünyası nasıl bütün islam alemini terörist olarak görüyorsa bizim "aydın" larında kapalı olanları zorla kapatılıyor olarak görmeleri pek ilginç . 
bir insanın kendi arzusu ile kapanacağını anlamakta zorlanıyorlar tuhaf çok tuhafff :) 

bayram 2012



bayramınız mubarek olsun tadınız yerinde olsun inş. yanınızda kim varsa sevdiklerinizden tadını çıkarın 
bir daha ki bayrama sağlıkla ulaşırız inş. 

16 Ağustos 2012 Perşembe

mesnevi : dinle neyden...



sonunda bitirmeyi başardım . 
mesnevi okumayı düşünenlere tavsiyem iyi ve anlaşılır bir tercüme bulmanız. 
bazılarında kuran ı kerime atıf yapılan bölümler çıkarılmış. aslına uygun olanı da tercih etmek önemli.
kolay gelsin.
çok şükür :) 

6 Ağustos 2012 Pazartesi

vay anasını sayın seyirciler :)


yüksek lisansa kabul edildim ve kaydımı kaptırdım. 
uzaktan eğitim , taaaa kazakistan epey uzak yani :))
yeniden öğrenciyim ...
elime yüzüme bulaştırmadan bitiririm inş. 
hayaldi benim için vakit yokken olmaz derken...
meğer her şeyin bir vakti varmış
insanın istediği şeylerin olması ne güzel bir duygu...
olmayacağını düşündüğüm şeylerin olması mutluluk getirmesi ne güzel ...

Çokça şükür etmek gerek benim için bundan sonra 
olmaz görünen şeylere hiç umulmadık yollar açan Allah a...



30 Temmuz 2012 Pazartesi

biz çocukken ramazan



çocukken oruç tutmaya 9 yaş civarı başladım sahura kalkmaya daha erken . 
sahura kalkmaya bayılırdık. 
gece çok güzel programlar vardı tv de sofrada güzel yemekler :)
evet biri de hacivatla karagöz dü...
tuttuğum en güzel en tatlı oruçları o yaşlarda iken tuttum
hiç bir zararını görmedim mevsim yaza rastladığı dönemlerden başlamıştık yine böyle..
önce sadece sahura kalkardık sonra tekne orucu ile devam ettik :) 
hiç bir dönemde bazen okulda "siz küçüksünüz tutmayın" denmesine rağmen hiç ama hiç eksi bir yönü olmadı.
aksine sabrı öğretti ibadetin tatlılığını verdi..
akabinde sorumlu olduğumuz dönemler gelince de zorlanmadık..
sözün özü varsa bebelerinizi oruca hazırlayın :))
sahur da şimdi çok güzel programlar var ama çocuklara yönelik programlar yok
bence eksiklik ...çocukları sahura ısındıracak, ertesi gün birbirlerine anlatıp imrendirecek, eğlendirecek programlar olmalı ..
çok özlüyorum o günleri sahurlarını , iftarlarını ,annemin kurduğu sofraları ...

27 Temmuz 2012 Cuma

"lezzetleri yok edeni sıkça hatırlayın..."

                                           
eskiden sadece kendi yakınlarımı kaybetmekten korkardım şimdi sevdiklerim içinde korkuyorum ...
temmuz umulmadık şekilde geldi...
ölüm ile ilgili çözülmemiş hesabımı çözebilecek miyim ?


ayağa kalkmaya çalışırken tekrar tekrar düşmek zormuş. 
ama ben yardım istedim tekrar Rabbim bana yardım edecek ...


bir kaç günü acillere giderek geçirdik . insan" iyi olacak mıyım " , diye düşünüyor bazen.
ben çok şükür iyileştim.
Rabbim hastanelerde olan herkese şifalar versin.


bazen düşünüyorum ne kadar şanslı olduğumu , elimizdeki nimetlere çok şükretmek gerek ...


bu akşam bir haber okudum hatırladıkça kötü oluyorum..
Mekke nin önemli imamlarından biri sorulan soru karşısında gözyaşlarına boğulmuş..


Somali li bir müslüman soruyor..
"biz iftarda da sahurda da bir şey yemiyoruz Allah yine de bizim orucumuzu kabul ediyor mudur ?.....  "
:(
not: hayırlı ramazanlar yiyeceğiniz varsa ve sağlıklıysanız çok şanslısınız
içme sularınıza dikkat edin ..
hasta olduğum süre içinde 
"o kadar dua ettim hala iyi olmadın mı ? " diyen seyhan ıma
her 3 saatte bir vizite alan Lilime ,
beni yoklayıp nerelerdesin iyi misin diyen Aynur cuğuma 
teşekkürler ...





4 Temmuz 2012 Çarşamba

kandiliniz mübarek olsun



günahlarınızdan beraatinizi aldığınız 
sadece kendinizin değil başkalarınında beraatlerini almalarına sebep olduğunuz
gerçek beraatin dünyanın tüm makam , mevki, güç vb. dayatmalarına karşı 
nefsini kontrol altına almak olduğunu fark ettiğimiz
hayırlara vesile olan 
sağlıklı , huzurlu , mutlu
bir sene diliyorum
kandiliniz mübarek olsun...

affet

kendimi suçlu hissediyorum sana karşı
öyleyim de...
dışarıya çok bir şey söylemedim yani çok şikayet etmemeye çalıştım
ama sen biliyordun içimden geçen her şeyi
içimden geçenler yüzünden kendimi kötü hissettiğim için düşünmemeye çalıştığım şeyleri de
her şeyi..
nasıl nankörlük ettiğimi...
"senden hayırlısı istiyorum" dediğim halde
sonra suratım ekşidiği için
sonuç beklemekte acze düştüğüm sabredemediğim için
isyan ettiğimi çok az kişi biliyor ama ben herkesin önünde senden özür diliyorum
affet beni...
şimdi her zamankinden daha çok yardıma ihtiyacım var
beni sensiz bırakma Rabbim

3 Temmuz 2012 Salı

diploma


bugün yıllar sonra okuluma gittim diploma almak için ...
lazım olmasa hiç gitmeyecektim galiba :)
aynı yollardan geçmek,oturduğumuz kafeler, pastahaneler, kampüs...
bir tuhaf hissettim..
zaman kamufle etmiş her şeyi ama aynı o zamandaki gibi o zaman gibi hissediyor insan
bilincin üstünde pek bişey yok ama altı ben her şeyi hatırlıyorum diyor..
insan ömrünün en güzel yılları genç olunan vakitler
hele birde sınav derdiniz kalmamış iyi kötü bir yere yerleşmişsiniz...
çok güzel geçirilememiş ise de aranıyor, özleniyor...

2 Temmuz 2012 Pazartesi

zaaflar zafiyet getirir..




durum ve şartlar değişmemişken insanın bakış açısının birden tersine dönmesi 
aynı değeri vermemesi artık 
ne kadar ilginç 
bi sabah başka biri olduğunu anlamak
nasıl çıkarım bu işin içinden derken 
bir anda sıyrıldığını farketmek
ne yapsan eskisi gibi olmaması 
tuhaf çokkk tuuhhaf :)
sevmek bizi bağımlı kılıyor 
bağımlı olmak özgürlüğü kısıtlıyor
kendi kendini insan görünmez bağlarla bağlıyor...
beklentisizlik , bağımlı olmamak , zaafının olmaması
insanı güçlü  kılıyor...

30 Haziran 2012 Cumartesi

herkesin bir Şarkısı vardır ..






“Bir Afrika kabilesinde hamile kalan kadınlar arkadaşlarını toplayıp doğaya gider ve doğacak çocuğun şarkısını duyana dek meditasyon yapıp dua ederlermiş.

Bu kabileye göre, her ruhun kendine özgü ses vibrasyonları vardır. Kadınlar bu seslere kulak verir, duyduklarını hep birlikte yüksek sesle melodi olarak seslendirirlermiş.

Sonra da kabileye dönüp şarkıyı herkese öğretirlermiş. Çocuk doğduğunda, tüm kabile toplanarak ona şarkısını söylermiş.

Çocuğun sonraki önemli dönemlerinde aynı şarkı okunurmuş. Ölüm döşeğinde de aynı şarkı söylenirmiş. Bir insan kabul edilmez bir suç işlediğinde, kabile toplanır ve ona şarkısını söylermiş. Çünkü bu kabileye göre, bu tür davranışlar ceza ile düzeltilemez, sevgiyle ve kimliğin hatırlanmasıyla çözülebilirmiş. Kişi kendi şarkısını duyduğun zaman, bir başkasına zarar verecek davranışlarda bulunma isteğine ihtiyacı kalmazmış. Kendini kaybolmuş hissettiğinde, farklı yollara saptığında, hep kabile toplanır, ona şarkısını söyler, hatırlatırmış.”

İnternette bu hikayeye yorum olarak:
“Gerçek dost, senin şarkını duyan ve ihtiyacın olduğunda sana tekrarlayandır.” demişler.

29 Haziran 2012 Cuma

"bunu bana sen göndermişsin.."

eski ben ..
o bende hala ben de mi ?



Mutluluk insanı tatlı yapar. 

Başarı ışıltılı.

Zorluklar güçlü.

Hüzün insanı insan yapar.

Yenilgi mütevazı.



asla“Neden ben?”diye sormayın...
Her zaman bir neden vardır...
cid:011c01ca944b$80ce9240$2301a8c0@ceresrek

                                                      " efendim bu çok ağır lütfen biraz kesmeme izin verin"




cid:012501ca944b$80ce9240$2301a8c0@ceresrek



"şimdi bunları kullanarak karşıya geçin"


"ama bu çok kısa geçemem ki !"






Acı ve zorluk yoksa kazanç da yoktur. 
Acıyı kabullenin, o zaman gelecek sizin için daha verimli olacaktır. 
 Yaptığınız işin size zahmet, ızdırap verdiğini düşünmeyin
   çünkü bu iş ve zahmet için her zaman bir sebep vardır
  O halde acı ile karşı karşıya gelmekten çekinmeyin,
   Göğüslediğiniz bu acı için, ileride mutlak bir mutluluk sizindir...


ben göndermişim yıllar önce ... çok düşündüm "niye haç işareti kullanmışlar ki , omuzlarında dursun diye herhalde" diye düşündüğüm aklıma geldi oradan hatırladım :)
demek bu kadar çok düşünmesem gerçekten iyi olacak :) 
seyhan bana attı bugün
benim de aklıma çok güzel bir hikaye geldi sanırım kızılderili hikayesiydi. 
o da yarına...