İlk oğlan ağacın çok çirkin, yaşlı ve kupkuru olduğunu söylemiş.
İkinci oğlan, “Hayır yeşillikle doluydu ve canlıydı” demiş.
Üçüncü oğlan başka fikirdeymiş. “Çiçekleri vardı ve kokusuyla görüntüsüyle o kadar muhteşemdi ki daha önce hiç böyle bir şey görmedim” demiş.
Sonuncu oğlan hepsinin haksız olduğunu ve ağacın meyvelerle dolu, canlı ve hayat dolu olduğunu belirtmiş.
Yaşlı adam oğullarına hepsinin haklı olduğunu söylemiş. Çünkü hepsi farklı mevsimlerde ağacı görmeye gitmiş.
Onlara bir ağacı veya bir insanı, kısa bir süre veya bir mevsim tanıdıktan sonra yargılayamayacaklarını anlatmaya çalışmış.
Ya da neye sahip olup olmadıklarını...
Şu sözlerle nasihatını tamamlamış:
“Gerçekleri ancak sonunda, dört mevsimi gördükten sonra görürsünüz.
Eğer kışın vazgeçersen ilkbaharın nimetinden olursun, yazın güzelliğinden ve sonbaharın bütünlüğünden de. Bir mevsimin acısının, diğer güzel mevsimleri parçalamasına izin vermeyin.
Hayatınızı bir mevsim (bir dönem) yüzünden yargılamayın.
tabii diğer insanları da ...
keşke insanlar da mevsimlerdeki gibi özelliklerini tam manasıyla gösteren varlıklar olsaydı Elmakurdum
YanıtlaSilbazılarını tanımak için bazen bir ömür yetmiyor sanki :)
aynur cum öyle bir noktaya temas etmişsin ki bundan nice postlar çıkar :)))
YanıtlaSilevet bazen insanları anlamak,tanımak çok zor gerçekten.Tanıdım dediğin anda bile hala tanıyamadığını keşfediyorsun.
YanıtlaSilinsan yargılamak bizim işimiz ya vazgeçilmeyen kötü huy:(hepimizde az çok var şimdi kabul edelim.heleki kendiimizi yargılamak işine girdiysek mutluluk yok sürekli depresyon hali:(
YanıtlaSilnabrutcum
YanıtlaSilbaşkalarından çok kendimi yargılarım bunun da çok çeşitli sebepleri var. nefis terbiyesi,önce kendini düzeltmek gibi. ama herşeyin azı karar galiba. şimdilerde kendimi de önemsemek vakti. sen bakma depresif yazılara :) içimden geçenleri yazıyorum.ben son derece pozitif imdir :)
dedim di mi buradan çok post çıkar diye :)
şehirler arası aşk : öncelikle hoşgeldin :)
YanıtlaSilinsanları belli yollardan ve olaylardan geçmeden yani belli sınavlara tabi olmadan tanımanın mümkün olmadığını düşünürüm hep .
Hep derlerdiki bir insanı, ya sinirliyken, yada tatile çıkınca tanırsın. Çok dogruymuş biliyomusunuz? Tatile çıktıgımız bir arkadaşımı ben tanımıyomuşum. İnanamıyorum hala :)
YanıtlaSilİnsanları tanımak zordur gerçekten. Bazen bir bakarsınız öyle bir davranış sergileyip, öyle bir şey söylüyolarki..Off Allahım diyorum..
Yinede iyi yönlerini bulup çıkarmak en iyisi galiba..
Keşke insanların da her hallerini açıkça görebilseydik dört mevsim bile sürse..
YanıtlaSilikiz annesi
YanıtlaSilgörüp kabullenmekte sor :)
aslı :
YanıtlaSilöyle hayal kırıklıklarından Allah bizi korusun . insan neye uğradığını şaşırıyo :(