Sayfalar

22 Mayıs 2012 Salı

...

"bilinir ne usta olduğum içlenmek zanatında
canımla besliyorum şu hüzün kuşlarını ..."

16 Mayıs 2012 Çarşamba

milleti Şarkılar beni de karikatürler anlatır :)

gerçekçi ...


bazen fazla temkinli 

                                        
                                    çok mantıklı !



                                              pek felsefik ...



                           genelde neşeli ama arada da huysuzz ..


                                                  
                                                şanssızzz
                                         aynı yolda farklı yönlere gitmek isteyen ...

                           
                                   hayata olumlu bakan 

                                      
                                    kafaya taktı mı takan 





                                   kendine hep kusur bulan 



                             gerekli gereksiz suçluluk hisseden



biraz  ilgiyle fazla bağlanan

ve karikatürleri seven biriyim :)

14 Mayıs 2012 Pazartesi

mim :))


sevgili Nabrut beni mimlemiş teşekkürler efem 
hayali kahramanımız soruluyor
şöyle bir düşündüm olmadı 
bir daha düşündüm yetmedi 
sonunda aklıma aklıma sadece terry geldi :))

youtube dan bir bölümü de açtım izledim ayyy özlemişim ayol :)
attım buraya hatırlayalım terry i


8 Mayıs 2012 Salı

anneler günü





malum bu hafta anneler günü 
yanlız sevgimi herkes görsün deyip yer yer abartıya kaçarken
annesini kaybedenleri
annesiz büyüyenleri
anne olmak isteyip olamayanları da hesaba katalım 
her şatafatın insanların içini acıtacağını düşünerek ....

7 Mayıs 2012 Pazartesi

belki de ...





     " belki de bir kuruntudur yaralayan kalbimi 
             her insan bir uyumsuzluktur ölü olmadıkça..."

lüzum yoktu




...
gitmene lüzum yoktu, 
papatyalarla , ayçiçeklerini  ayırmayı
ustam çoban yıldızından öğrendim ben
ama yine de 
bahara bir dilim mavi var,
son çeyrek biraz hüzünlü olur,
olsun
tersine akan trenlere raylarında
çok umuttan gemi yüzdürdüm ben   ...

bir gün gelip de



bir gün gelip de karşıma çıkınca 
başkası varsa dilinin ucunda 
anlatma beni ağlatma 

                                              04.04.2001

5 Mayıs 2012 Cumartesi

zaman


29-nisan-2001


zaman neden böyle geçiyor . nasıl değişiyor her şey
saatler hep böyle hızlı mı akıyordu
yoksa insan büyüyünce mi fark ediyor dakikaları yılları
sevgiler böyle geçici uğraşlar oyalayıcı günler  yanıltıcı yaralar kalıcı mıydı ?
"acıları unuttuk ama mutlu olamadık"
zamanın geçişi başımızı döndürmeye başladı. 
öylesine bir dönüş ki kendimizi bulamaz olduk aradıkça
yıllar mıydı yanıltan insanlar mı?
değişen neydi zaman mı insan mı?
arayıp da bulamadığımız ne ?
neyi buluyorsam aradığım değil..
nedenler çoğaldıkça yolumu göremiyorum..
her neden kalbimde bir çivi
kalbim yangın yeri.........

4 Mayıs 2012 Cuma

boşluk




hani bir şey olur ne hissedeceğini bilemez insan
bir boşluk oluşur 
hani biri gittiğinde , bir ayrılık , bir ölüm de oluşan boşluk duygusu..
o artık dünya ıssızlaştı kimseler kalmadı duygusu..
mutsuzluk mu ..
hayal kırıklığımı..
doldurur boşluğu belki ikisi birlikte..
bir yol ayrımıdır gelen ..
seçersin bakakalırsın arkaya ..
seçim doğrudur bilirsin ama istediğin yönde değilsindir
ve mutsuzluk seninledir...


bakakalırım giden geminin ardından atamam kendimi denize dünya güzel......

hanımeli



ben ipek böceği sense hanımeli
öğrendim seni uzaktan sevmeyi
ben razıydım bu rüzgarla gitmeye
dokunmasamda seni hissetmeye


bu kaçıncı umudum 
bu kaçıncı baharım
bu kaçıncı bekleyiş
bir masal biliyorum 
ikimizi anlatan 
sonu iyi bitiyormuş
yalan...

2 Mayıs 2012 Çarşamba

terkedilmek tüm canlılara aynı acıyı verir ...





çocuklar seviyor diye ...
ev arkadaşınızla birlikte çok seviyorsunuz ve bakabileceğinizi düşünüyorsunuz diye ...
ben hayvan severim bu kedi,köpek çok güzel diye...
doğum günü vs. kutlama hediyesi çok şeker olur diye...
eve hayvan alınmamalı...
alınıp sevme safhası bitip sorumluluk kendini hissettirince...
tatile gideceğiz ne yapalım bakacak kimse yok kısmı gelince...
evde koku oluyor, çocuklar bakmıyor bakamıyorum artık,
okul bitti eve dönüş vakti hayvanı eve götüremem ki ..
çocuğumuz olacak hayvan olmaz artık,
çocuğa alerji yaptı nereden bilelim yakınmaları başlayınca...
salıverin sokağa !
satıverin petshop a !
bırakın veterinere !
çok beklenmedik durumları istisna kabul edelim. 
bunun dışında kalanlar hayvanları sevdiklerini iddia ediyorlarsa kendilerini kandırıyorlar..
hayvan sevmek bu değil...
bir şeyi seviyor olmanın şartı onu önemsemek ona saygı duymaktır.


evde hayvan bakmak büyük bir sorumluluktur.
emek ister ilgi ister BAKIMI giderek zorlaşır.rutin bakım insanı yorar . gerçek bir sevgi ve ilgi yoksa bıktırır. 
tıpkı insan bakmak gibidir. 
canlı oldukları , sahiplerini tanıdıklarını evlerine alıştıklarını terkedildiklerinde depresyona girdiklerini unutmayalım. 
hayvan sevgisi vermek istediğimiz çocuklarımıza başlangıçta bunun nasıl bir sorumluluk olduğunu iyi anlatalım...
ömür boyu bakmayı göze alamıyorsak eve almayalım. 
hayvandan hediye olmaz.birinin evine bir çocuk alıp"al sana hediye, buna bakacaksın artık" diyebilir misiniz?
petshoplardan alıp sokakta yaşama becerisi elde etmemiş hayvanları sokağa atmayalım...
çocuklara oyuncak etmeyelim.
beklenmedik bir durum oluştu iyi bir yer bulup öyle bırakalım...
onlarında sizin üstünüzde haklarını olduğunu unutmayın..